Ana Arıların Markalanması İşlemi

Arıcılık malzemelerinden kovan içerisinde bulunan ana arıların yaşlarının belirlenmesi amacıyla ek olarak da buna ek olarak arı kolonisi içinde kolayca bulunabilmesi açısından markalanma dediğimiz işaretleme yöntemine başvurulmaktadır. Bu işaretleme için de ana arılar arıcılık malzemelerinden uygun bir alet bulunarak tutulmaktadır. Bu arıyı tutma işleminden sonrasında da thoraxlar denilen parçalarına  boyalar sürülmeye başlanmaktadır. Alanında uzman olan ve sık sık bu işi meydana getiren arıcılar yahut bireyler arıları yakalamadan arıların lüzumlu yerlerine boyaları sürerek işaretlemeyi fazlaca basit bir biçimde yapmaktadır. Bu işaretlemeyi yapabilmek için rast gele boyalar ile yapılmaması gerekmektedir. Markalama işlemi için özel boyalar bulunmaktadır. Boyama işlemi için de özel boyaları arıcılık malzemeleri satan herhangi bir mağazadan bulabilirsiniz. Eğer ki her hangi bir boya kullanacaksanız şu durumu göz önünde bulundurunuz. Arıların sıhhat durumunda zarara sebep olabileceğini unutmamaları gerekir. Hatta arıların ölümüne bile sebep olabilirler.  İşaretleme meydana getirmeye yarayan boyalar da ana arının yaşını kovuşturmak için bire bir kullanıma sahiptir.  Hatta bu renklerin kullanılması için belirli seneler vardır.  Her 5 yıl için beş tane de farklı boya rengi kullanılmaktadır. Belirlenmiş olan 5 yıl bittikten sonrasında da ilk yıl kullanılan işaretleme rengine geri dönülmektedir. Ana arının işaretlenmesi hem arının kolayca takip edilmesi bununla beraber arıcının kovan ve koloni üzerinde yapılacak olan işlemlerini kolaylaştırmaktadır. Markalama yahut etiketleme için lüzumlu olan malzemenin en iyisi kullanılması gerekmektedir.

Kovan Kapağı Açıkken Arı Davranışları

Bal arıları hareket etmeyen cisimlere karşı saldırmazlar. Fakat hareketli nesnelere karşı saldırma eğilimi gösterirler. Bundan dolayı arıcılık malzemelerinden olan kovan kontrolleri esnasında ani hareketlerden kaçınmalı, el ve kol hareketlerini yaparken sert davranışlardan sakınmalıdırlar. Kontroller esnasında arı tarafınca sokulma olursa el kol sallayarak diğer arıları uzaklaştırmaya çalışılmamalı, sakin davranılmalıdır. Coşku ve korkudan insan vücudu koku salgıladığı için arılar bu kokuyu alır ve sokma eğilimine girerler. Arıcılar çalışırken ellerinin ikisini de kullanmalıdır. Çerçevelerin arasına sıkışan bal arıları kızgın olduğu için sokma eğilimleri fazla olmaktadır. Bu vaziyet diğer arılarda koku salgısını algıladıkları için onları da hırçınlaştırır. Kovan kontrolleri düşünülerek ve kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmelidir.

Kontroller esnasında arılar sokar ise arının zehir kesesi etken edilmemeli, tırnağın ucuyla iğne sıyrılarak alınmalı ya da bıçak ile kazıma yapılmalıdır.

Arıcıların giydirilmiş olduğu maskelerde yırtık yada bir belginlik var ise arı oradan içeri girer. Böylesi durumlarda panik yapmadan kovanlardan uzaklaşılmalı ve arıcı maskesi çıkartılıp arı öldürülmeli ya da çıkarılmalıdır maskeden. Arıcılar maskesiz çalışıyor ise çevresinde uçuşan arıları el, kol sallayarak uzaklaştırmaya çalışmamalılar.

Kovanda kontroller kovanların yan taraflarından yahut arkasından gerçekleştirilmelidir. Bunun sebebi tarlacı arılar kovana geri döndükleri süre kovan önünde bir engel var ise yığılma olur ve iş koordinasyonları bozulur. Bu da arıların hırçınlaşmasına sebep olur ve gene sokma eğilimleri artar.

Kovan denetimi nedir?

Kış mevsimine hazırlanan arı ailelerinin içlerinde barınmalarının sağlamış olduğu kovanların kontrolden geçirilmeleri önerilmektedir. Kırılmış, çatlamış v çürümüş bölümler mevcut ise tüm bunların onarım işlemleri ile ilgilenilip bu hasarlar giderilmelidir. Arıcılık malzemelerinden olan kovanın üst kısmından yağmur ve kar suyunu sızdıracak çürük, kırık ve çatlak var ise bu konum giderilmeli ve kovan içinin kuruluğu için ihtiyaç duyulan işlemler yapılmalıdır. Kovan içinin sağlıklı bir halde havalandırma işleminin yapılması gerekmektedir. Bu havalandırmanın gerçekleşmesi için de kovanın iki tane girişi olması şarttır. Bu deliklerden ilki herkesin bildiği üzere alt giriş deliğidir. öteki delik ise kovanın üst kısımlarına bulunan 15 santimetre kadar aşağıda ve sol yöne doğru olan deliktir. Bu ikinci olan girişin 7-9 cm uzunluğuna ve 7-9 mm genişliğe haiz olması gerektiğini belirtmekte fayda vardır. Belirtilen bu girişin ön tarafında bir adet uçuş tahtası bulunmalıdır. Kovanlar için kışlatma dönemine girildiğinde ise bu ebatları belirtilen giriş deliği ne olursa olsun küçültülmelidir. Bu daraltma boyutu da 2-3 cm kadar olması gerekmektedir. Ama yukarıda belirttiğimiz delik boyutları aynı kalmalıdır. Bu boyutlardaki kovanlardaki arılar salkımlarını ona gore kurarlar ve oldukca sağlıklı bir halde kışlatma döneminden geçmiş olacaklardır. Şunu da belirtmekte yarar vardır ki güçlü arı aileleri kış salkımlarını giriş deliğine fazlaca yakın bir yere kurmaktadırlar. Orta bir güce sahip arı aileleri ise ortalara kurulmaktadır. Ve en son zayıf arı aileleri de arka kısımlara salkım yapmaktadırlar

Kovanların Dış Etkenlerdeki Tehditleri

 Arıların dış etkenler üzerinden pek çok tehdit altında bulunduğunu söyleyebiliriz. Gerek arı hastalıkları gerek organik bal için kovanı talan edenler gerek ise kovan dışarısından bir çok canlının müdahalesi. Tüm bu etkenler için bilgili bir arıcının önlem alması ve bal arılarını koruması gerekmektedir. Koruması gereken canlılardan bir tanesi de farelerdir. Özellikle kışlama durumunda olan arıların ve arı kolonilerinin bu kemirgen canlılardan korunması gerektiğinin bir kere daha altını çizmekte yarar vardır. Genellikle son bahar mevsiminde arılıklarda bulunan fareler belli başlı arıcılık malzemelerinden olan zehirler desteği ile ortadan kaldırılmalı ve tehdide son verilmelidir. Genel olarak bu dönemlerde farelerin tarlalardan evlere göç ettiğini söyleyebiliriz ama bazıları da tarlalarda kalarak oradan da arılıklara doğru yola çıkmaktadırlar. Bu canlıları zehir ile ortadan kaldırma en makul yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Fareler için konserve kutuları ebatlarına sahip kutulara delik açılmalı ve içlerine zehir yerleştirilmelidir. Arı kolonilerinin bulundukları kovanlar içlerine de çok sık giriş meydana getiren bu kemirgen canlılara karşı gözlemsel olarak dikkatli olunmalıdır. Kovanların alt kısmında yer alan fare girişlerine engel geçirmek amacı ile ızgara şeklinde barikatlar kurulmalıdır. Aksi taktirde arı kovanlarına ve arı kolonilerinize elveda demek zorunda kalabilirsiniz. Bu şekilde bir durumu aslabir arıcının istemediğini ve gerekli olan önlemlerin alındığını varsaymadan önlemlerinizi kontrol ediniz.  Bu durumlar ile hiç karşılaşmamak dileği ile!

Kovan Yeri

Arıcılık malzemelerini kullanan arıcıların kovanlarını koydukları yeri seçerken bazı önemli noktalara dikkat etmesi gerekmektedir.

Öncelikle bal arılarının kovana rahat girip çıkabilmesi ve kovanın konulduğu bölgede bal özü bulunan bitkilerin olması gerekmektedir.

Kovan konulacak yer öncelikle zirai ilaçlamanın olduğu alanlara yakın olmamalı, yangın tehlikesi oluşabilecek bölgelerden uzak tutulmalı ve çalının, otun bulunmuş olduğu bölgeler temizlenerek kovanlar yerleştirilmelidir.

Kovanların yerleştiği yer yollara yakın mesafelerde olmalı, araç giriş çıkışına müsaade eder durumda olmalı, kovanların bulunmuş olduğu yerde eğim var ise düzgünleştirilmeli ve kovan giriş delikleri rüzgarı çok almamalıdır. Fakat kovanın hava alabilmesi içinde hafifçe öne eğik olarak yerleştirme yapılmalıdır.

Kovanların koyulacağı bölgeler su tutmamalı olası su baskınlarından korunaklı yerler seçilmelidir.

Kovanları kamufile edecek, rüzgardan ve olası ataklardan koruyabilcek tarzda çit veya dallardan oluşturulan setlerle kovanlar güvenli hale getirilebilir. Bu şekilde oluşturulan setler rüzgar geçişlerini de sağladığı için setlerin bozulması da daha azca olasıdır.

Eğer kovanları koyacağınız yer sıcak bir bölge ise kovanların üzerine gölgelik yapmak gerekir. Kullanılan malzeme de yanıcı özellikte olmamalı ve yer değiştirilebilir seyyarlıkta olmalıdır.

Kovanların giriş delikleri doğu ve cenup yönlü olarak konulmalıdır ki sabah saatlarinde kovana gün ışığı girişin ve kovan sıcaklığı oluşsun. Hava sıcaklığının arttığı zamanlarda da kovan gölge de kalsın ve sıcaklığını muhafaza etsin diye bu şekilde konumlandırılmalıdır.

Bir diğer önemli unsurlardan biri de kovana girebilecek karınca gibi balı seven hayvanlardan koruma fakatçlı kovanların belli bir yüksekliğe kaldırılmasıdır. Bu yükseklik 20 ila 25 santimetre olabilir

Bal Verimi Hakkında Bilgiler

Bal arıları iklim koşullarına göre nektar ve polen toplamasını ayarladığı için arıcılık malzemelerini kullanan arıcılar bal arılarının gelişmesini ve yaşam sürecini bilerek hareket etmeli ve doğru informasyon edinmelidir.

Arıcıların öncelikle bilmesi ihtiyaç duyulan ve yüksek seviyede bal almayı ise önce arının anatomisini bilmeli daha sonrasında da bal üretiminde müessir olan maddeler, mevsimler süresince ne yapması gerektiği, ana arının düzgün çalışıp çalışmadığı, mevsimlere bakılırsa bal arılarının beslenmesi, bal arısı hastalıkları ile savaşım yöntemleri, arıcılıkla ilgili ekipmanları bilmesi gerekmektedir.

Arıların beslenmesi mevsimlere nazaran değişkenlik göstermekte ve besleme yaparken arıların kovanda olacağı yani akşam vakitlerinde yapılması gerekmektedir. İlkbahar ve güz mevsimlerinde ana arının yumurtlamasını arttırmak için yoğun şekerli arı şurubu verilmelidir. Kıştan yeni çıkan bal arısı kolonisi şurubu aldıktan sonra nektarın geldiğini düşünüp daha da güçlenmekte, ana arı ise nektarın geldiğini zannedip kolonisini büyütmek için yumurtlama yapmaktadır. Yaz sezonunda aslına bakarsanız nektar akışı olduğu için herhangi bir besleme yapılmasına gerek kalmamaktadır. Yaz bitiminde nektar akışı kesildiğinde tekrar şuruplama yapılmalıdır ki kışa güçlü giren koloni açlık ve zayıflık nedeniyle ölmesin. Hava sıcaklıklarının 10 derece altına düştüğü zamanlarda ise sadece dışarıdan çerçeve üzerine arı keki konularak çerçevelerindeki bala ulaşamayan arılar için ekstra gıda sağlanmış olur.

Arıcının başarılı olabilmesi için değişen safha şartlarına nazaran kovanlarında lüzumlu önemleri alması, kolonisindeki ihtiyaca yönelik eksikleri gidermesi ile gerçekleşmektedir.

Ballı Meyve Bitkileri

Meyve ağaçları nektar verimi açısından Türkiye’de büyük öneme haizdir. Meyve ağaçlarının erken ilkbaharda açan çiçekleri temel bal akışını oluşturmaktadır. Türkiye de tüm çilek ekimi meydana getirilen bölgelerde ve meyve ağaçlarının olduğu yerlerde arıcılık malzemelerinin kullanıldığı bal arı kolonisi kafi miktarda nektar özüne haiz olur. Bu da arı kolonisinin gelişmesi için yeterli bir miktardır. Eğer ilkim koşulları iyi ise bal özü ve çiçek tozu fazla geleceğinden bal miktarında da artış gözlenir.

Meyve ağaçlarının içerisinde sayabileceğimiz kiraz, elma, ahududu, frenküzümü, ufak çalılar nektar akımın yüksek olduğu meyve ağaçlarındandır. Mesela iki dekarlık alana ekimi yapılan mevsimsel ağaç meyvelerinden iki veya üç kilo organik meyve balı elde edilirken, üzüm familyasındaki meyve ağaçlarından bir dekarlık alanda altı ila yedi kilo organik bal elde edilebilmektedir. Ahududu benzer biçimde özel meyve ağaçlarının ekimi olan alanlarda hektar başına yüz elli kilograma kadar bal elde edilebilmektedir. Eğer ahududu ekilen alanda uygun yöntemler uygulanırsa iki yüz kilograma kadar bal elde edilebilmektedir. Neden? Ahududunun veriminin daha yüksek bulunduğunu sorar iseniz. Ahududu bitkisinde çiçeklenme süre meyve ağaçlarından ve fundalardan daha sonra gerçekleştiği için arı kolonisi güçlenmiş daha fazla bal özü alabilir hale gelmiştir. Tam tropikal olmayan meyve ağaçlarında da ciddi oranda iyi bal özü bulunmaktadır. Bu bitkiler içerisinde yazlık olan da kışlık olanda mevcuttur.

Çiftleştirme Kutusu

Güçlü bir bal arısı kolonisi için ana arı oldukca önemli bir kovan içi bireydir. Çiftleştirme kutusu da ana arı üretiminde kullanılan arıcılık malzemelerinden önemli olanlardan bir tanesi çiftleştirme kutusudur. Mevcut arıcılık malzemeleri satan marketlerde çok farklı ana maddeye sahip ürün bulunmaktadır. örneğin ahşap, strafor, plastik bunlara örnektir. Tekli ve çiftli olarak da kendi içinde ayrılan bu materyaller ana arı çiftleştirme kutusu olarak da adı geçmektedir. Ana arı kutusunu doğru malzemeden seçmiş olmak çok önemlidir. Çünkü kutu seçimi demek doğrudan ana arı üretimini etkileyen bir faktördür. Ana arı kovan iç düzenin devam etmesi, organik balın, arı sütünün, bal mumunu daha bir çok arı ürünün üretilmesinde ve arıların soyunun devam etmesinde çok kıymetli bir yere sahiptir. Bundan dolayı de çiftleştirilmesi için uygu ortamın da sağlanmasına özen gösterilmelidir. Çiftleştirme kutusunun maddesi bile ana arı üretim miktarı üzerinde fazlaca önemli ve eğer olmazsa olmaz bir yere haizdir. Bununla beraber kalitede de etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu arıcılık malzemesinin aslolan fonksiyonu ana arının doğumunu gerçekleşmesinde etkili olması ve döllenmenin sağlanmasında etkili olan mini bir arı kolonisi olduğu söylenebilir. Fakat düzgüsel arı kolonilerinden pek bir farkı olduğu söylenemez. Sadece diğerlerine gore daha minik boyuttadır. Büyük boya haiz olması ekonomik olarak zarar oluşturma ihtimali taşımaktadır. Normal langstrot kovandan çiftleştirme kutusu yapılmış denemeleri yapılmıştır fakat bu denemeler maalesef olumlu sonuç vermemiş başarısız olmuştur.

Amerikan Yavru Çürüklüğü İle İlgili

 Arıcılıkta arının yanlış beslenmesi, dikkatsizlik edilmesi, kirli kullanılan arıcılık malzemeleri ve daha biroldukça sebep arıyı tehlike altına sokup çeşitli bakterilerin üremesine sebebiyet verebilmektedir. Arı hastalıklarının doğabileceği bu şeklinde durumlarda arıcı, gereken bilince haiz olmayıp önlem almaz ise arıyı çekince altına sokabilmektedir. Örneğin arı hastalıklarından olan Amerikan yavru çürüklüğü, kovanlarda bulunan zararlı böceklerden, kovanlar arası çerçeve değiştirmelerinden, kovan nakillerinden, yağmacılık ve oğul vermeden bulaşabilmektedir.Hastalıklı olan kovan yerlerine arı nakli mutlaka yapılmamalıdır. Amerikan yavru çürüklüğü, bazı ülkelerde ihbarı mecburi hastalıklar arasına girmiştir ve bu hastalığın çok yoğun olduğu bölgelerde devlet karantina önlemleri almaktadır ve hasta kovanlara el koymaktadır. Nu ülkelerde, hastalığın çok yoğun olduğu kovanlar ise arıları ile beraber imha edilir. Uçuştaki arıların kovana döndüğü vakitlerde 0,25 litre benzin emdirilmiş şeritler kovan içinde yakılarak arıların ölmesi sağlanmaktadır. Bu kovanlar arılıktan uzak bir bölgeye gdolayılerek arısı, petekliği ve balı ile birlikte yakılır. Boş kovan gövdeleri içindeki tüm artık maddeler ise kazılarak toplanır ve imha edilir. Kovan içleri pürmüzle esmerleşene dek yakılır yahut formollü bezler ile silinerek dezenfekte edilir. Kullanılan tüm arıcılık malzemeleri(el demiri, maske, eldiven vb.) ise dezenfekte edilmelidir. Bunlar 500 gram çfakatşır sodası ve 5 litre su karışımında 5 dakika kadar tutulduktan sonrasında çeşme suyundan da geçirilerek güneşte kurutulur.

Kovana Su Getirme Faaliyetleri

Arılar suyun bulunduğu kaynağı suda bulunan rutubet oranından yararlanarak bulurlar.  Arılarda bulunan nasanov bezi suyu bulmalarına yardımcı olur. Tarlacı arılar topladıkları suyun %70 ini arıcılık malzemelerinden kovan içindeki arılara verirlerken geriye kalan %30 unu kendileri tüketirler. Daha sonrada gereksiz olan suyu vücutlarından atarlar. Arılar kovanda nektar ve polen depolaması yaparlar fakat suyu depo etmezler.  Kovanın içindeki arılara su yavru arıların sıcaklığını durağan tutmak için ve aşırı sıcaklıklarda kovan içi nemi durağan tutmak için kullanılır. Eğer arılar zor durumda kaldıysalar; çerçeve üzerlerine yapmış oldukları mumun geniş petek gözlerine suyu depo ederler. Yavru gözlerdeki sırların üzerine biriktire bilinir. Yumurta ve larvaların kurumasını engellemek için gömeçlerin yakınlarına su konulabilmektedir. Kovana getirilen su dans ederek diğerlerine haber verilir. Kendisinde yüklü olan suyu öteki birkaç arı yahut gırtlağa depo etmiş olduğu suyu bitirir. Bir su taşıyan tarlacı arı on sekiz kovan içi çalışan arıya su verebilmektedir. İlkbahar mevsiminde hava sıcaklığının yüksek olduğu günlerde tarlacı arılar bir kovana kafi gelecek kadar su taşırlar kovana. Kendi vücutlarında da gizlenen su üç ila dört saat vücutlarında tutulabilmektedir. Arılar kovana getirdikleri suyu iki ila üç dakika içinde kovandaki arılara bölme eder. Suyunu almış olan tarlacı arı iki yüz elli metrelik mesafeyi bir dakikada alabilmektedir. Arılar kovana taşıdıkları suyu 10 dakikada getirirler. Bir su taşıyan arı kovana su getirmek için günde yüz sefer yapabilimektedir.

Bal Arıların Nektar ve Polen Toplaması

Bal Arısı kolonisi ya da bir arıcılık malzemesi olan kabrandan çıkıp balözü ya da çiçek tozu almaya çıktıklarında bir tek bir nebat türüne yönelirler.  Arı topluluğun nektar toplama alanı duruma bakılırsa artabilir ya da azalabilir. Arıların topladığı nektar, çiçek özünün fazlalığı ve değerine bakılırsa yada arılar arasındaki rekabete göre öz alınan alanın genişliği fark etmektedir. Dışarıdan nektar toplayan tarlacı arılar grup grup çalışırlar.  Gruplar belli yerlerden nektar ve öz toplarlar. 

Arı kolonilerinin kaynağı tükenmeye başladığında veya azca olduğunda bu bölge terk edilip yeni alanlar keşfedilebilir. Fakat daha önceden kullandıkları kaynakları da arada bir ziyaret ederek nektar ve çiçek özünün varlığını denetim ederler. Eğer sadece bir tür nektar toplama yerinin yiyecek verimi azaldıysa yalnız o bitkinin alanını genişleterek toplama işlemini gerçekleştirirler. Eğer bir tek bir arı kolonisi topluluğuna kafi gelecek kadar yiyecek var ise öteki gruptaki arılar buraya gelmezler. Gelseler bile kısa zamanlı bir araştırma yaparak o yeri terk ederler. Eğer yeterli düzeyde kaynak mevcut ise birden fazla arı topluluğu bir alanda nektar ve bal özü toplama işlemini gerçekleştirir. Arı toplulukları elmadan öz ve çiçek tozu aldılar ise bir tek elmaya yönelip oradan toplama işlemini gerçekleştirir. Elmanın yanındaki öteki nektarı olan ağaç ve bitkilere dokunmazlar. Bal özü fazla olan kaynaklar çoğu zaman tercih sebebidir fakat bu kaynak çok ötelerde ise bunun içinde fazla efor sarf edip arılar kendilerini değmeyecek nektar için yormazlar.