İnsanlık tarihi kadar eski bu meslek doğada bulunan bal arılarını kontrol altına almak istiyorlardı. Çeşitli yollar bu canlıların ve doğal ürünü kontrol altına alınması için denenmiştir. Yönetim için gerekli olan şey sadece barınak değildi. Sürekli arayış içinde olunan şey farklı arıcılık malzemeleri idi. Bal arılarının yaşamını devam ettirebilmesi için çok uzun süre pek fazla basit arıcılık malzemeleri kullanılmıştır. Zaman geçtikçe bu malzemeler komplike hale gelmiştir. Bunun sebebi de her şey gibi arıcılık mesleğinin de gelişim içerisinde olduğudur. Basit yapıdaki kovanlar ilkel kovanlar ismi ile anılmaktadır.
İlkel Kovanlar;
- Sepet Kovanlar,
- Yontulmuş Taş Kovanlar,
- Toprak Kovanlar,
- Kütük Kovanlar,
4 tane başlıkta toplanmaktadır. İlkel kovanlar da arı hastalıkları ile mücadele etmek oldukça zordur. Yavru bulunan peteklere ulaşılamadığı için hastalık bulunduğunu önceden anlamak imkânsız hale gelmiştir. Kovan içerisinde erken teşhisi mümkün olmayan hastalıklar ancak kovan dışına çıkınca birkaç belirtiden anlaşılabilmektedir. Eski tip kovanlara ilaç tedavisi yapmak hiç ekonomik ve pratik değildir. Salgın bir hastalık görüldüğünde d müdahale çok sınırlı kalacaktır. Kış mevsiminde soğuktan dolayı kovanlar başka yerlere taşınmakta ii bu soğuk hava da rutubete ve havasızlığa sebep olmaktadır. Bu sebeplerden dolayı da 1851 yılında Amerika’da bir arıcı tarafından tahta kovanlar geliştirilmeye başlanmıştır. Modern kovana geçişler de başlamıştır. Modern kovanlar yapılmış olduğu malzemeye göre değişiklik göstermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder