30 Kasım 2017 Perşembe

Arılarda Uyku Dönemi

arıcılık malzemeleri

 Arılar, soğuk hava koşullarında arıcılık malzemelerinden olan kovanlarda ısı üretimlerini kanat titreşimleri, abdomen sallama ve bacak hareketleri ile sağlamaktadırlar. Üretilen ısı kovan içinde belirli bir düzende dağılmıştır. Isı üretimi sırasında arılar, sonbaharda vücutlarında biriktirdikleri yağ dokularını sarf eder ve depodan yiyecek sağlayarak kışı aktif halde geçirirler. Bu sebepten dolayı kış süresince kovanda büyük bir depo yiyecek maddesi tüketimi olur. Salkım içi ve dışındaki ısı yeterli düzeye erişince kovanda hareket durur.
  Dış ısının eksi dört derece olduğu dönemde kış salkımı merkezinde ısı otuz derece ve salkım çevresinde on iki derece, kenarda iki derecedir. Salkım merkezindeki ısı, dış ısıya göre ayarlanır. Dış ısı düştüğü zaman salkımın kenarında asılı duran arılar, üşüyerek salkımın içine girmek üzere harekete geçer ve içindeki arıları sıkıştırır. Bundan rahatsız olan salkım içindekiler hareketlenerek periyodik ısınma hareketine başlar. Böylece tembihli ısıtma hareketi sonunda salkımın ısısı tekrar optimum düzeye çıkar. Kenarda bulunan arılar yine kenarda kalarak yaşamlarını sürdürürler.

  Çok soğuk havalarda salkımın merkezindeki ısı otuz derece ve otuz beş dereceye kadar yükselmektedir. Kaide olarak kış salkımında azami veya asgari ısı, optimum ısının dokuz derece altında ya da üzerine çıkmaması gerekir. Aksi halde aktif haldeki yaşam faaliyeti durur ve arıların oluşturduğu salkım çözülür. Daha sonra bu durumdan dolayı arılar üşüyerek zemine dökülür.

29 Kasım 2017 Çarşamba

Tropilaelaps Clareae

arıcılık ürünleri

   Millitiphis Alvearius ilk kes 1986 yılında görülmüş ve Britanya, Yeni Zelanda ve Avrupa kıtasında arıcılık malzemelerinden olan kovanlarında kaydedilmiştir. İlk görüldüğü zamanlarda zararı tam olarak bilinmemekteydi. Örneğin V. Jacobsoni hastalığı ilk kez 1904 yılında bulunmasına rağmen ancak 1970’li yıllardan sonra önemli zararlara sebebiyet verdiği anlaşılmıştı. Millitiphis Alvearius çeşitli morfolojik karakterlerine göre özelleşmiş bir parazit olmayıp arthropod yumurtalarınıyiyerek beslenen türlere benzetilmektedir.

   Bal arısı zararlılarından tropilaelaps clareae ise1961 yılında A. Mellifera paraziti olarak kaydedilmiş ve V. Jacobsoni’nin yayılımı ile önemi göz ardı edilmiştir. T. Clareae’nın yayılımı Filipinler ve Güney doğu Asya bölgesinde sınırlı görülmüştür. Parazitliği V. Jacobsoniye benzerdir. İçinde larva bulunduran açık yavru hücrelerine bir ya da daha fazla dişi girer ve yumurta larva vücudu üzerine bırakılır. Tayland’da yapılan araştırmalara göre 14 ergin dişi, 10 nimf tek bir hücre içinde gözlenmiştir. Parazitli larva genellikle ergin döneme dek gelişemez ya da deforme olur, küçük kanat gibi morfolojik değişikliklere uğrar. A. Mellifera kolonilerinde ağır hastalıklı larva ve pupaların arıcılık malzemelerinden olan kovanların girişine çıkarıldığı görülmüştür. Bu şekilde kolonilerin hastalıktan korunduğu anlaşılmaktadır. Yapılan bazı çalışmalara göre, işçi gözlerin %10-90, oysa erkek gözlerin %80-90 oranlarında parazitlendiği görülmüştür. T. Clareae ve V. Jacobsoni’nin koloniye birlikte saldırdıklarına da rastlanılmıştır. Tek bir göz içinde her iki parazit var ise, T. Clareae üstün gelerek yaşamını tamamlayabilmiştir.

28 Kasım 2017 Salı

Büyük Mum Güvesi ve Basillerin Önemi

arıcılık malzemeleri

   Büyük mum güvesi, bal arısının arıcılık malzemelerinden olan kovanlarına gece girmekte ve yumurtalarını peteklerin kenarına bıraktıktan sonra kovanı terk etmektedir. Yumurtalardan çıkan larvalar kovanların kapak altlarında ya da çatlaklarda koloni oluştururlar ve beslenme amacı ile zayıf kolonilere saldırırlar. Güçsüz koloniler tarafından korunamayan arı kolonileri dağılmaktadır. Bu durum özellikle ülkemizde Marmara, Ege ve Karadeniz bölgesinin düşük rakımlı yerlerinde önemli derecede bal kaybına sebebiyet vermektedir.
     Entomopatojenik özelliğe sahip basiller, diğer mikroorganizmalar arasında, bakteriyel insektisit olarak kullanım yönünden büyük potansiyele sahiptir. Esasen yüzden fazla bakteri türü böcek patojeni olarak tanımlanmıştır. Fakat bunlardan bacillus thuringiensis geniş kullanım alanı bulmuştur. Lepidopterlerin 150 türüne toksik etki yapan bacillus thrungiensis, gram ve katalaz pozitif, aerobik, endospor oluşturan mezofilik özellikte bir bakteridir. Bacillus thuringiensisin 24 varyetesi (serotip) bulunmakta ve bu varyetelerin patojeniteleri ürettikleri toksinlere göre değişmektedir. Fakat bacillus thuringiensis toksinlerinin insanlara, diğer omurgalılara ve bitkilere hiç zarar vermemesi, kullanımında tercih nedeni olmaktadır.
   Lepidopter larvalarına etkili bacillus thuringiensis kristal toksini, bu böcekler tarafından tüketildikten sonra midenin kuvvetli bazik pH koşullarında (pH minimum8,9) çözülmekte ve aktive olmaktadır. Toksinin böcek tarafından sindirilmesinden bir saat sonra mide paralizi ortaya çıkmakta, bunu metabolik yıkım ve mide epitelinde dejenerasyon izlemektedir. Paraliz, kan pH’sının hızlayükselmesi ile paraleldir. Temel olarak böceklerde toksik etkiyi oluşturan kristal protein, Lepidopter’ler için 10,2-10,5 arasında değişen alkali mide pH’larında, sindirim sistemi enzimleri tarafından hidrolize edilmektedir.

27 Kasım 2017 Pazartesi

Arı Kuşunun Davranışı ve Yuvası

arıcılık malzemeleri

      Arıcılık malzemelerinden olan kovanların bulunduğu toplulukları tehlikeye atan bir kuş türü vardır ve bu kuşun arı da arı kuşudur. Arı kuşu sürüleri geniş üreme alanlarına sahiptir ve göçmen bir kuştur. Ergin olanları genellikle step ikliminin hâkim olduğu seyrek ağaçlı açık arazileri ve orman alanlarının ağaçsız seyrek çalılar ile kaplı iç kısımlarını tercih ederler. Telgraf tellerinin üzerinde ise sık sık tünerler. Kırlangıca benzeyen zarif, hızlı uçuş yaparlar ve keskin dönüşler ile arılara havada saldırarak onları yakalarlar.
    Arı kuşu arılara saldırdığında arıların iğnesi, uzun gagalı bir kuş olması sebebi ile etkisiz kalmaktadır. Zaten gaga ucundaki arı da yakalandığı anda ezilerek öldürülmektedir. Bu hayvanlar genellikle arı ve diğer böceklerin peşinde havada uçmakla zamanlarını geçirmektedirler ve havada iken kendi türlerinden uzak olmamak için ise yumuşak sesler çıkartıp toplu halde avlanırlar.

    Arı kuşu toplulukları üreyecekleri zaman kendilerine ulaşılması zor olan dik bir bayır seçerler. Her çift burada, içine yuvasını yapmak üzere paralel bir galeri açar. Yuvalar genellikle nehir kenarlarındaki sarp ve kumsal yamaçlarda toplu haldedir. Aynı yamaçlarda bin kadar kuş toplanabilmektedir. Yuva girişi beş veya altı santim çağında yuvarlak bir deliktir. Bu deliğe bağlı olan galerinin arka ucunda 20-25 santim uzunluğunda, 10-15 santim genişliğinde ve 8-10 santim yüksekliğinde bir odacık bulunmaktadır. İşte yavruların geliştiği asıl yuva, bu basıl ve karanlık bölümdür. Yağmur sularının galeriden sızarak yuvayı doldurmaması için kuluçka odacığı, giriş deliğinden biraz yukarda yapılmıştır.

25 Kasım 2017 Cumartesi

Varroa’ya Karşı Kullanılabilecek Yöntemler

arıcılıkürünleri

   Arıcılıkta arıyı tehdit eden çeşitli hastalıklar vardır ve kirli arıcılık malzemeleri, iyi gözlemlememe, özensiz bakım gibi sebepler bunları doğurabilmektedir. Dünya arıcılığının geleceğini tehdit eden arı akarı (varroa jacobsoni oudemans), Kuzey Amerika ve Avustralya kıtası dışındaki dört kıtaya 15-16 yıl gibi çok kısa sürede yayılmış ve milyonlarca koloniyi söndürmüştür. Dünyanın birçok ülkesinde bu parazit akarın zararını önleyebilmek için farklı mücadele metotları uygulanmış ve yüzden fazla kimyasal maddenin etkisi araştırılmıştır. Arılar üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmayan, balda ilaç artığı bırakmayan ve varroayı baskı altında tutabilecek yeni ilaçların saptanması çalışmaları devam etmektedir.
   Arıcılık malzemelerinden olan kovanlardaki ergin arıların üzerinde ya da kapalı yavru gözlerinin içinde bulunan parazit akarın tamamen yok edilmesi, eskiden mümkün değildi fakat şu an mümkündür. 1985 yıllarında varroaya karşı ilaç denemeleri bulunmaktaydı. Kovanda bal olmadığı erken ilkbahar ve geç sonbahar mevsiminde yapılmalı, ilaç uygulaması tarlacı arıların akşamüstü kovana dönüşleri tamamladıktan sonra gerçekleştiriliyordu. Kovanların bulaşıklılık oranları ve kullanılacak ilaç sayısı dikkate alınıp yeterli sayıda, bulaşıklılık oranları birbirine yakın bloklar oluşturuluyordu. Blok sayısının dörtten az olmamasına özen gösterilmesi gerekli kılınıp kovanlardaki akar bulaşıklılık oranlarının da yüzde beşten yüksek olmasına dikkat ediliyordu.

   İlaç uygulamalarında, 1985 yıllarında kimyasal mücadele akarisid ya da akar öldürücü etkisi olan insektisitler kullanılıyordu. Bunlar fumigant şerit, sıvı, toz veya yakılan tabletler şeklinde olabilmekteydi. Günümüzde ise flumetrin emdirilmiş şeritler bulunmakta, duman yöntemi ile varroa ile mücadele edile bilinmektedir.

24 Kasım 2017 Cuma

Sonbahar Bakımında Koloni Kontrolleri ve Ana Arıların Yenilenmesi

arıcılık malzemeleri

   Arıcılıkta, sonbahar mevsiminde yapılan sonbahar bakımı, bal hasat mevsiminin sona ermesiyle başlamaktadır. Hasattan sonra arıcıya düşün görevleri kolonileri en iyi şekilde korumak, arıcılık malzemelerini temiz kullanmak ve gelecek yıl için gereken hazırlıklara başlamaktır. Koloni kontrollerinde, koloninin, yavru durumu, ana arısı, arı mevcudu, bal miktarı ve hastalıklar bakımından sağlıklı olup olmadığı saptanmalıdır. Sonuçlar koloni kartlarına not edilip kısa sürede eksiklikler de giderilmelidir.
  Arıların yenilenmesi durumunda, anasız olan koloniye ya da ana arısı yaşlı ve verimsiz koloniye genç, çiftleşmiş ve verimli ana arı verilir. Eğer ana arı vermek mümkün değil ise analı zayıf kovanlar ile anasız kovanlar birleştirilir. Birleştirmede analı kovan sabit tutularak anasız kovanın arıları analı kovan içine alınır. İki koloni arasına geçişi engellemek için elek teli konulur. Arılar şurup ya da kek ile beslenir ve u işlem akşam üzeri yapılmalıdır. Koloniler birbirlerine iyice alıştıktan sonra ise aradaki elek teli kaldırılır. Bal hasadı sonunda kuluçkalığa sığmayan koloniler hazır bir ana arı ile bölünerek suni oğul üretilir. Seyyar arıcılıkta ana arı tüm yıl yumurtladığı için çok yıpranmaktadır. Bu durum ana arının bir veya en geç iki yılda bir değiştirilmesini gerektirir.
   Sonbahar döneminde arıcılık malzemelerinden olan kovanların ana arılarını değiştiren seyyar arıcıların önemli ölçüde verim artışı sağladıklarını her zaman gözlemlemek ise mümkün bir durumdur.

23 Kasım 2017 Perşembe

Amerikan Yavru Çürüklüğü İle Mücadele

arıcılık ürünleri

  Amerikan yavru çürüklüğü, tehlike doğuran bir bakteriyel yavru hastalığıdır. Bu hastalığa erkek arı, ana arı ve işçi arı larvaları yakalanabilir ve gerekli önlemler alınmaz ise tüm arılık ve dahası çevre arılıklar da bu hastalıktan nasibini alır. Bakterili arıcılık malzemeleri, yağmacılık, kovanlar arası çerçeve değişikliği, oğul verme ve bal arıcı ticareti bu hastalığı ortaya çıkarabilmektedir.
    Amerikan yavru çürüklüğü ile mücadele etmenin çeşitli yolları bulunmaktadır. Örneğin, hastalık etmenini taşıyan boş petekler dezenfekte edilmeden diğer kovanlarda kullanılmamalıdır. Peteklerin dezenfeksiyon işlemleri yüzde dörtlük formalin eriyiği ile yapılır ve yüzde dörtlük formalin karışımı içerisinde bir süre tutulan petekler çeşme suyunda yıkanarak kurutulur. Hastalıklı kovanlarda kullanılan ilaçlar anti bakteriyel ilaçlardır. Yavru çürüklüğü hastalıklarında genellikle tetrasiklin grubu antibiyotiklerden oskitetrasiklin ve tetrasiklin etken maddeli bileşikler kullanılmaktadır. İlaçlar, hastalığın seyir durumuna göre koruyucu ve tedavi edici dozlarda uygulanır. Ayrıca kullanılan tüm malzemeler (ana arı ızgarası, körük, el demiri, maske gibi) de dezenfekte edilmelidir.
 Arıcılık malzemelerinden olan kovan başına verilen koruyucu doz miktarı bir gram ve tedavi doz miktarı da iki gram kadardır. Oldukça yoğun olan hastalıklarda ise tedavi dozu üç grama çıkarılabilmektedir. İlaçlar 3-4 kez, dörder gün ara ile şuruplu ya da pudra şekeri ile beraber verilir. Kullanılarak olan şuruplar mevsimlik (ilkbahar mevsiminde şeker su oranı 1/1 ve sonbaharda ise şeker su oranı 2/1) olarak kaynatılmadan hazırlanır.

22 Kasım 2017 Çarşamba

Amerikan Yavru Çürüklüğünün Bulaşma Şekli

arıcılık ürünleri

   Amerikan yavru çürüklüğü hastalığı, tehlikeli bir bakteriyel yavru hastalığıdır. Bu hastalığa işçi arı, an arı ve erkek arı larvaları yakalanabilmektedir. Bu hastalık arıcılık malzemelerinden olan kovanlardan kovanlara, arılıktan arılığa da bulaşabilmektedir ve arı için de arıcı için de tehlike arz etmektedir. Bal arıcı larvalarının Amerikan yavru çürüklüğü ile bulaşması ağız yolu ile de olmaktadır. Ergin genç işçi arılar taşıdıkları yavru gıdaları ile beraber bakteri sporlarını da gözlere bırakmaktadırlar. Hastalık taşıyıcı (portör) durumdaki genç işçi arılar hastalığa yakalanmazlar.
   Amerikan yavru çürüklüğü hastalığının kovandan kovana, arılıktan arılığa bulaşma durumu ise şu şekilde olmaktadır:
  • Yağmacılık ve oğul verme ile
  • Genç işçi arıların kovanı şaşırmaları ile
  • Kovanlar arasında arıcılık malzemelerinden olan çerçevelerin değiştirilmesi ile
  • Kovanlarda zararlı olarak bulunan bazı böceklerle (örneğin mum güvesi)
  • Kovan nakilleri ile
  • Bal arısı ticareti ile
  • Zayıf kovanların birleştirilmesi ile olabilmektedir.

Larvalar, ergin arıların taşıdıkları besinler ile beraber sporu bünyelerine alırlar. Sporlar larva bünyesine girdikten 24 saat kadar sonra bağırsağa geçerler. Bağırsakta gelişen sporlar, çomak (basil) şeklini alır ve çoğalmaya başlarlar. Basillerin 2-3 günlük larva kanına karışmasıyla hastalık başlamaktadır. Bağırsak zarının eriyerek yeniden şekillenmesi sırasında, tüm spor ve basiler larva vücuduna yayılır. Bakteri ile bulaşık yavrular 9-11 gün sonra ölürler ve ölen yavru çürür ve petek gözüne yapışır. Ergin arılar tarafından kolay bir şekilde temizlenemeyen bu gözler tehlikeli birer mikrop kaynağı olmaktadırlar.

21 Kasım 2017 Salı

Arılardaki Oğul Verme İç Güdüsü

arıcılık ürünleri

    Bal arılarında oğul verme durumu bulunulan çevre koşulları tarafından oluşmakta ve iç güdülerin tesiri altında da meydana gelmektedir. Arıcılık malzemelerinden olan kovanların bulunduğu kolonilerde genç işçi arıların mevcudu artış gösterdikçe koloninin kuluçka sahaları ve bal alanları da iyice daraldıkça, oğul verme eğilimi artış göstermektedir. Ayrıca nektar akımının başlarında yaşlı ana arı bulunan kolonilerde oğul verme durumu daha fazla görülmektedir.
   Kolonilerle genellikle ilk çıkan oğullarda, görülür ki koloninin yaşlı ana arısı bulunur. Bu durum da geride kalan koloniye genç ana arı yapma imkanını getirmektedir. Oğulla beraber gidecek olan ana arı 3-4 gün önceden yumurtlamayı azaltır ve sahip olduğu uçma yeteneğini tekrar kazanıp ilk oğullara liderlik, öncülük eder. Bu oğulları ise gen, uçabilen ve bal toplamaya hazır olan işçi arılar meydana getirir. Ana arılar tekrar yumurta yapmaya başlayıncaya kadar da arıcılık malzemelerinden kovana getirilen balların büyük bir kısmı ise stoklanır. Bunun nedeni yavru besleme işlemi olmadığından dolayı oğullar kısa sürede çok bal toplarlar ve yeni petekler örüp ballarını bu yeni olan peteklerde depo ederler.

   Eğer oğullar zamansız oluşmuşsa kendi kışlık bal stoklarını depolamakta güçlük, zorluk çekerler ve ikinci oğullarda iyi geçmeyen yıllarda bu durum her zaman gözlemlenebilir. Oğul veren ana koloninin bal veriminin çok düşük olduğu ya da bazı hallerde kendine ana yapamayarak öldüğü bile görülebilir.

20 Kasım 2017 Pazartesi

Arı Hastalıklarından Avrupa Yavru Çürüklüğü


arıcılık ürünleri
  Arıcılıkta en önemli konulardan birisi, arı sağlığının korunmasıdır. Arıyı etkileyen mevsim geçişleri, arıcılık malzemelerinin temizliği, beslenme ve benzeri birçok etmen bulunmaktadır. Fakat bunların en başında elbette arının sağlığı gelmektedir çünkü arıya bulaşabilecek bir hastalık hem arıyı hem de arıcıyı tehlikeye sokacaktır. Bu yüzden arıcı, gerekli önlemleri almalı ve kontrolleri ihmal etmemelidir.
   Arı hastalıklarından olan Avrupa yavru çürüklüğü, tıpkı Amerikan yavru çürüklüğü gibi bulaşıcı ve tehlikeli bir bakteriyel yavru hastalığıdır. Avrupa yavru çürüklüğünü ortaya çıkaran iki ayrı etmen bulunmaktadır. Bu etmenler streptococcus pluton ve basillus alveidir. Dr. G.F. White ve diğer bilim insanlarının yaptığı araştırmalara göre hasta yavru kalıntısında her iki bakteriyi de beraber görmek mümkündür. Kimi zaman ise yalnız bir tanesi de hastalık yapabilmektedir. Basillus alvei 1.2-4 mikron uzunluğunda ve 0.7-1 mikron genişliğindedir. Bu bakteri, iki ucu sporlu iğ şeklindedir.  Streptococcus pluton bakterisi ise 0.9-0.7 mikron boyutunda olup elips veya yuvarlak şeklinde olabilmektedir. Genelde çift veya zincir halinde bulunmaktadır.

   Her iki etmen de çevre koşulları ve dezenfekten maddelere karşı çok dayanıklıdır. Balda bir yıl, arı bağırsak içeriğinde üç yıl ve 100 derecedeki suda da 25-30 dakika yaşamsal faaliyet sürdürebilir. 116 derecedeki sıcaklıkta ise yaklaşık 20 dakikada yaşamsal faaliyeti sonlanıp ölmektedir. Bu bakterilerden korunmak için birçok şart bulunmakta ve başta arıcılık malzemelerinin temiz olma koşulu sağlanmalı ve kovanların kuvvetli olması gerekmektedir.

18 Kasım 2017 Cumartesi

Arıcılıkta Zamanlama ve Kolonilerin Hazırlanması


arıcılık ürünleri
    Arıcılıkta kolonilerin, bal akım günleri sırasında yani yöredeki hâkim çiçeklerin nektar, bal özü verdikleri günlerde bu nektarı tam anlamıyla arıcılık malzemelerinden olan kovana taşıyabilmeleri için bazı hususlar tam olarak yerine getirilmelidir. Bunlar; kolonilerin hastalıksız olması, temiz kuluçkalık peteklerinin temin edilmesi, iyi beslenme, iyi kışlama, iyi bir bakım, ana arının genç ve iyi özellikli olması, çerçevelerin temiz ve yeterli miktarda petek takılmış vaziyette olması gibi hususların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlar sağlanırsa arıcı iyi bir verim alır ve yüzü güler.

   Arıcılıkta diğer bir nokta ise zamanlama konusunun mühim olmasıdır. İhtiyaç duyulan besinler, ihtiyaç anında verilmeli ve zaman gelince de bu gıda takviyeleri durdurulmalıdır. Bu durum ise her coğrafi koşul için aynı değil ve yöreler arası farklılık gösterir. Arıların bulunduğu yerde çiçeklerden polen geliş zamanı, tarihi beslemeye başlamak için uygun bir zamandır. Bundan 6-7 hafta sonra da nektar geleceği için bu vakitlerde beslenme durdurulur. Arının gereksinim duyduğu besinler her gün yeterince verilmeli, kullanılan arıcılık malzemelerinin de temizliğine hastalık bulaşmaması için dikkat edilmelidir. Ne az ne çok besin dengesizliği olmamalıdır. Kekler ve şuruplar beraber verilebilir ya da isteğe bağlı olarak ayrı ayrı da verilebilir. Fakat unutulmamalıdır ki beslenmede süreklilik, düzenlilik şarttır. 6-7 haftalık süreçli süreli beslenme ve bakım, nektar gelme zamanına yeterli sayıyı sağlamaktadır. Kış mevsiminin çıkışında 15-20 bin civarındaki sayı (işçi arı mevcudu) 45-60 bin civarlarına ulaşır.

17 Kasım 2017 Cuma

Kolonilere Şurup Verilmesi


arıcılık ürünleri
  Arılar için beslenme üretecekleri ürünler ve yaşamsal faaliyetleri açısından önemli bir noktadır. Arıcının arıcılık malzemelerini kullanıp koloni miktarına göre de kek malzemeleri hazırlaması bu konu üzerinedir. Süt tozu, yağsız soya unu, pudra şekeri birbirlerine iyice karıştırılır. Daha sonra bala onda bir oranında su eklenir ve 60 dereceyi aşmayacak şekilde ısıtılır. Isıtılan bu bala biraz soğuduktan sonra ilaçlar eklenir ve katı karışım üzerine dökülür. Ardından ya mekanik olarak ya da el ile yoğurma işlemi yapılır ve ekmek hamuru kıvamına gelmiş olan kek kolonilere verilir.
    İlaçlar, şurup ile veya kek ile belirli miktar ve dozlarda verilmektedir. Şurup, çanta şurupluk, kavanoz ya da kabarmış boş petekle kovana verilir. Arının, bu verilen şurupları en kıza sürede alması sağlanır. İlkbahar mevsiminde güçsüz olan kolonilerde şurup çantaları ile hem koloni kuluçkalığı daraltılır hem de şuruplama işlemi yapılır. Oldukça zayıf olan kolonilere ise şuruplar boş peteklere doldurularak verilir. Şurup, eğer kavanoz ile verilecekse şurup kavanozunun ağzı tülbent veya benzeri bir eşya ile bağlanır ve kovanın kuluçkalığı üzerine ters çevrilir. Koyulan kavanozun devrilmemesi için kavanoz ağzına göre takoz konulur.

   Şuruplama işinde kavanoz ve arıcılık malzemelerinden olan çerçeveler kullanılıyorsa bunların her gün kovandan çıkarılarak üzerlerine tekrar şurup eklenmesi gerekmektedir. Buna karşın da çanta şuruplukla şuruplamada şurup, doğrudan şurupluğa dökülür. Şurupların günlük olarak verilmesi gerekmektedir.

16 Kasım 2017 Perşembe

Arıcılık Mesleğiyle İlgili Bilgiler

arıcılık ürünleri
  Arıcılık mesleği, apis mallifera (bal arısı) kolonilerinin konumlandıkları coğrafi bölgelere göre nektar akımının en fazla olduğu dönemlerde ergin arı popülasyonunun en yüksek seviyeye ulaştırılması ve bu elde bulunan popülasyonun bal üretimi, arıcılık malzemelerinin etkin kullanımı ve bitkilerin polinasyonu (erciklerden dişi organa yapılan transferin ismidir) amacıyla kullanma sanatı, meslek grubudur.
    Meslek gruplarından arıcılık, bir sanat ve beceri işi olup bilgiyi akabinde gerektiren bir uğraştır. Arıcılar, dinamik yapıya sahip olan kolonilerini, bulunulan bölgenin flora durumuna göre ve kendi amacı yönünde kullanma ve yönetme sanatını, icraatını oldukça iyi öğrenmelidirler. Arıcıların birçok ortak noktaları bulunmaktadır. Arıcılar, mesleklerini icraat etikleri bölgelerde, alanlarda ana nektar akım zamanlarını belirlemelidirler. Bu bahsedilen akımdan faydalanabilmek için ise belirlenen dönemde arıların koloni popülasyonunu en yüksek seviyeye ulaştırabilmelidirler. Arıcılar bu alanda kırk iki gün hesabını iyi kavrayıp bilmelidir. Bu hesaplamalar ise şu şekilde yapılmaktadır; Bölgedeki etkin ballı çiçeğin açacağı günlerden 42 gün önce kolonilere arının daha fazla yumurtlaması sağlanması için teşvik beslemesi yapılır. Bu zamanlarda atılan yumurtalar 42 gün sonra nektar yaşayabilecek yaşa gelmiş işçi arıları meydana getirecektir.

  Ana nektar akımı sonrasında kolonilerin bakımı da önemli bir konu olup arıcılık malzemeleri ile destek alınan, arıcının ihmal etmemesi gereken bir durumdur. Ana nektar akımının zamanı bulunulan yöreye, coğrafi konuma göre değişkenlik gösterebilmektedir. Büyük çoğunlukla kara iklimi olan yerlerde ana nektar akımı 3-4 hafta kadar sürmektedir.  

15 Kasım 2017 Çarşamba

Kolonilerin Kontrolü

arıcılık ürünleri
Arıcılık mesleğinde başarılı olabilmek için arıya iyi bir bakım, iyi beslenme, arıcılık malzemelerinin bilinçli kullanımı ve iyi bir koloni yönetimi gerektirmektedir. Bu sayede doğa şartlarından en yüksek düzeyde yararlanmak daha mümkün olmaktadır. Yeterli miktarda iyi bir verim alabilmek ve bitkisel üretimde tozlaşmayı sağlamak için güçlü koloniler yetiştirilmelidir. Başarılı bir kışlatma sonrası, sezonluk işlerin dikkatli bir biçimde yapılması gereklidir. Kış mevsiminde arıların yaşamsal faaliyetleri oldukça azdır lakin havaların ısınmasıyla bu faaliyet durumları artış gösterir. Arılar ile ilgili yapılacak çalışmaların arıların aktif olduğu dönemlerde yapılmasına dikkat edilmelidir.
     Kolonilerin kontrolleri önemli bir noktadır. Yöredeki ilk çiçeklerin açmasıyla kolonilere ilk müdahale yapılır. İlkbahar bakımı, mevsimin şiddetli donlarının geçmesiyle başlamaktadır. İçeride kışlayan koloniler dışarıya çıkarılır ve bu dönemde kolonilerde iyi günlerde uçuş olur. Kış süresinde biriken dışkılarını arılar boşaltmaya başlarlar. Bu sıralar ise koloniler arıcılar tarafından kontrol edilir. Sıcak sahil bölgelerinde kış zamanınca arılar iyi günlerde bile uçuş yapabilirler.
   Kontrol zamanlarında ana arı, bal ve koloni mevcudu gibi konular not edilir ve bu notlardan yola çıkarak gerekilen bakım ve beslenme uygulanır. Bu aşamada kullanılan arıcılık malzemelerinin hijyen durumu önemlidir. Arıların bakımında hastalıklarla mücadeleye önem verilmelidir ki bu durumdan arıcı da arı da etkilenmesin. Doğru zamanda doğru bakım ve beslenme, hem arıcı için yeterli verimin alınmasına katkı sağlayacaktır hem de arının gereken ilgiyi görmesine yardımcı olacaktır.

14 Kasım 2017 Salı

Nosemanın Teşhisi


arıcılık ürünleri
 Arıcılık mesleği, önemli bilgi ve beceriye sahip olmayı gerektiren önemli bir iştir. Gereken arıcılık malzemelerini hâkim kullanma, arı hakkında bilgiye sahip olma ve arıların beslenmesinde becerikli olma gibi birçok niteliğe sahip olmayı barındırmaktadır. Arının alacağı hasarlar arıcıyı ve elde edilecek ürünleri de etkileyeceğinden gereken hassasiyeti göstermek önemli bir yere sahiptir.
   Örneğin arıya bulaşabilecek nosema hastalığı bulunmaktadır ve bu hastalığa karşı arıcının büyük bilgisinin olması gerekmektedir. Nosema hastalığının teşhisi, şüpheli arı ölümlerinin incelemeye götürülmesi ile başlanır. Arının orta bağırsağının incelenmesi gerekmektedir ki teşhis için bilgi olsun. Normalde besinlere bağlı olarak kırmızımsı kahve veya hafif yeşil-sarı görünen orta bağırsak spor miktarının artmasıyla gri veya bulanık beyaz haline gelebilir ve ayrıca da şişer. Teşhis için gerekli olan şey ise ölü arı numunelerinin kuru ve temiz bir kutu içerisinde her kovan için otuz veya kırk adet arı olmak üzere incelemeye laboratuvara gönderilmesi yeterli olacaktır.

   Arıcılığın ve arıcılık malzemelerinin kullanımının geliştiği, cahilce yapılmayan arıcılıkta hijyen önemli olup bu tarz gelişen ülkelerde de arılara bulaşan hastalıklarla mücadele etkin rol oynamaktadır. Birçok araştırmada nosema hastalığına karşı etkili olan ilacın fummagillin etkin maddesini içeren ilaçlar olduğu ortaya çıkarılmıştır. Fakat fummagillin nosema sporlarını öldürücü etkiye sahip değildir. Fummagillin, sadece amipsi biçimlerin büyümesini ve gelişmesini önler ve arılardaki nosema spor sayısını durdurur.

13 Kasım 2017 Pazartesi

Arıcılığın Yükümlülükleri


   
arıcılık ürünleri
Arıcılık mesleğinde arılar önemli bir yere sahiptir ve arı hastalıkları ve zararları bilinmesi gerekilen bir konudur. Uygun arıcılık malzemelerinin kullanımı, arı hakkında detaylı bilgi ve bu mesleği yürütmeye dair beceri, arıcıda olması gerekenlerdir. Arıların sağlığı konusu önemli olup, hastalıklara karşı arının korunması gerekmektedir.
   Hastalıkların arılara bulaşması, sporlar ile meydana gelmektedir. Ayrıyeten parazitin diğer şekilleri arı vücudunda yaşayamamaktadır. Hastalığa yakalanan arılar kendi kovanları dışında, diğer kovanları da tehdit etmektedirler. Hastalık bulaşan bir arı, uçuşa başlayıp su kaynaklarını ziyaret eder. Bundan dolayı da suları dışkılarıyla kirletir ve böylece suları kullanan diğer arılar sporları alırlar ve kendi kovanlarına gidip hastalık bulaştırırlar. Komşu kolonilere karışmak, oğul vermek ve yağmacılık yapmak gibi olaylar da hastalığın yayılmasına neden olmaktadır.

   Dar alanlarda bulunan arıcılık malzemelerinden kovan, hastalığın kısa zaman diliminde tüm arılığa bulaşmasını kolaylaştırır. Peki bu hastalığın bulaşmasında arıcıların rolü var mıdır, diye soracak olursak, elbette vardır. Arıcı, hastalıklı ve hastalıklı olmayan arıları kovana koyduğunda hastalığı bulaştırmış olur. Bunun yanı sıra zayıflayan hasta kolonileri sağlıklı kolonilerle birleştirmek, kirlenmiş aletlerle çalışmak, hastalığın kovandan kovana yayılmasını ve çevreye hızlı yayılımını artırmış olur. Örneğin ergin arılarda görülen nosema hastalığı bulunmaktadır ve bu hastalık ana, erkek ve işçi arıların her birinde görülebilir ve ciddiyet alanına sahiptir. Bu tarz hastalıkların yayılmaması için arıcı, gerekli önlemi almakla yükümlüdür. Aksi takdirde olumsuz sonuçlar gün yüzüne çıkacaktır.

11 Kasım 2017 Cumartesi

Arı Hastalıkları


arıcılık ürünleri
 Arıcılık dünyası oldukça geniş bir dünya olup bilgi birikimine ve beceriye ihtiyaç duyan bir meslek grubudur. Ana uğraş alanı olan arıların beslenmesi, bakımı ve birçok ihtiyacı arıcıların bilgi birikimine göre şekillenmekte ve gereken arıcılık malzemeleri ile işler yürütülmektedir. Arı hastalıkları bu meslekte önemli olan konudur. Örneğin nosema hastalığı önemli bir konu olup arıdan çok arıcıya zarar veren bir etki göstermektedir.
   Nosema hastalığı bulaştığı bağırsak epitel hücrelerinin fonksiyonlarını önlemektedir ve arı kuvvetliyle barsak epiteli yenilenebilmektedir. Bu durumda hastalığın belirtilerinin gözlemlenmesi gecikebilir. Bu gecikme gelişme biçimine bağlı olarak bağırsak epitel hücrelerinin protoplazmasını tüketmesiyle, epitel hücrelerinin salgı ve zar oluşturma becerilerini engellemekte ve azaltmaktadır. Bunların sonucundaise besin maddeleri normal vaziyette değerlendirilemez. Arı, tümüyle beslenemez ve hastalık belirtileri yavaş yavaş kendisini göstermeye başlar. Yapılan çalışmalar, sağlam görülen arıcılık malzemelerinden kovanlardaki arıların birçoğunda nosema sporlarının olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu yüzden kovanda bulunan arıların sürekli mikroskobik muayenesinin yapılması, nosemanın tespit edilmesi gerekmektedir. Kovanlardaki herhangi bir hastalık belirtileri görülmeden evvel yapılacak mücadele ve önlemler doğabilecek büyük zararları önleyici olacaktır.

   Hastalıkların arılara bulaşması sporlar ile olmakta ve parazitin diğer şekilleri ise arıların vücudu dışında yaşayamamaktadır. Hasta olan arılar dışkılarını çerçevelerler ve peteklerde ve kovan iç yüzeyinde bıraktığı gibi bal ve polen depolarının üzerine de bırakabilmektedir. Sağlıklı arılar ise taze dışkıyı yalamayı sevmektedirler.

10 Kasım 2017 Cuma

Oğul Birleştirme Yöntemleri

arıcılık ürünleri
Oğul demek kovanda sıkışan fazla arı kolonisinin kendi ana arını alarak arıcılık malzemelerinden olan kovanı terk etmesi durumudur. Bu çıkan oğulları başka bir kovan ile de birleştirmek oldukça zordur.
Oğula giden arı kolonisinin önce bir kafes içerisine alınması gerekir. Çıtaların üzerindeki diğer arı popülasyonu kovanın ön tarafına silkelenir. Oğul olan arı kolonisi de bu koloninin üzerine atılır. Bal arıları kovana giriş yapar iken kovanın uçuş deliğine doğru arıcı körüğü ile duman verilebilir ya da yoğun olmayan şurup püskürtmesi yapılabilir.
İkinci yöntem olarak oğul arı kolonisi birleştirme yapılacak koloninin yanındaki kovana konulur. Üç gün sonra oğul kovanındaki ana arı öldürülür ve diğer kovan ile birleştirme işlemi gerçekleştirilir. Eğer oğula gitmiş koloninin ana arısı kullanılacak ise bir hafta on gün beklenip ana arının düzgün yumurtlayıp yumurtlamadığına bakılmalıdır. Daha sonra her şey yolunda ise birleştirme işlemi gerçekleştirilir.
Oğula gitmiş arı kolonisi ile küçük gruplar halindeki arı topluluklarını önceki yazdığımız birleştirmelere göre birleştirmek daha kolay olur. Birkaç gün önce kovana konulan oğulun üzerine küçük gruplar halindeki arı kolonisi atılatabilir. Hangi ana arı iyi ise o galip gelip devamlılığını sürdürür. Kovanların uçuş deliğinden azar azar duman verilir ve yeni olan oğul kovananın önüne silkelenerek içeri girmesi sağlanır.
Oğul bal arı kolonileri oğula çıktıktan sonra yine arılığın bulunduğu bölgelerde bir yerlerde ağaç dallarında yerlerini alır ve salkım halinde kendilerini gösterirler.

9 Kasım 2017 Perşembe

Ana Arı Izgarası Nedir?

arıcılık ürünleri
Kovan içerisinde belirli bir hiyerarşi olduğunu söyleyebiliriz. Ana arı ve işçi arılar belirgin sınıflardır. Ana arı kovandan hiç çıkmaz ve onu işçi arılar beslemektedir. Arıcılık malzemelerinde de oldukça fazla ayrıma gitmektedir.  Normal arılardan farklı boyutta ve yapıda malzemeler kullanılmaktadır. Ana arı ızgarası 4-4.2 m genişliğe sahip ve uzunlamasına diye bahsedilen yöntemde çinko malzemeden yapılmış levhalar ve birbirine eş aralıklarla yan yana dizilmiş yuvarlak ve oldukça sert tellerden yapıldığından söz edebiliriz. Verilen anı ölçülerde arıcılık malzemeleri piyasasında oldukça farklı ham maddeden yapılmış olan ana arı ızgarası mevcuttur. Örnek olarak ise plastik tenteden de yapılmış ızgaralar vardır. Ana arı kanatları oldukça hassas olduğundan kullanılan malzemenin ham maddesi oldukça önemlidir. Ana arı kanatları çabuk zedelenip zarar verdiğinden dolayı çinkodan yapılmış olanlar kullanım olarak pek fazla önerilmemektedir.  Bu malzemenin iyi yanı iki katın arasına koyulduğunda tam olarak yerleşmesi ve hiç boşluk bırakmaması olarak söylenebilir. Ana arı ızgarası sadece işçi arıların geçişi içindir. Diğer ana arılar ve erkek arıların geçmesinin imkânı yoktur. Bu nedenle daha çok petek bal üreticisi ve satıcısı olan arıcıların kullanması tavsiye edilmektedir. Bunun nedeni olarak ise ana arının peteğin gözlerine var olan yumurtalarını bırakmasından sonra yavru yetişen gözlerin siyahlaştığı gibi erkek arıların da petek üzerinde gezmesi ya da onlar üzerinde kalması peteklerin siyahlaşmasına sebep olacaktır.

8 Kasım 2017 Çarşamba

Arıcı Körüğü Nedir?

arıcılı ürünleri
Kaliteli bal elde etmek için kullanılan arıcılık malzemelerinde kalite kesinlikle aranmalıdır. Bu malzemelerden bir tanesi olan arıcı körüğünün boyut olarak 3 adet şekli ve türü vardır. Bu türler de küçük boy, orta boy ve büyük boy arıcı küreğidir. Yapılan malzeme açısından ise paslanmaz çelik ve galvaniz gibi malzemeler kullanılmaktadır daha dayanıklı olması açısından vinleks yerine deri malzemesi de kullanılmaktadır. Kullanımdan sonra malzeme temizliği oldukça önemlidir. Oldukça ıslak ya da nemli ortamlarda uzun süreli bulunması ürünün kullanım süresi açısından oldukça önemlidir.  Söylenilen bu şartlar yerine getirildiğinde ürün uzunca bir süre kullanılabilir. Nasıl kullanılır bu ürün? Körüklerin içerisine mısır koçanı, köz ve mukavva gibi duman çıkarmaya yarayan maddelerin kullanılması gerekmektedir. Kovanda bulunan arıların dumanı görmesi telaşlanmasına sebep olacaktır. Bu telaş ile ise arılar karınlarına bal doldururlar bu dolu halde bulunan arılar hareket edemez, insanlara zarar veremez ya da dağılmazlar. Özellikle bal hasadı zamanında körüklerde arılar ailelerini birleştirmek, aktarma ya da yığılma durumuyla karşılaşıldığında çerçeve kulağı denilen bölümde toplanan arıları dağıtmak ve kovan çerçevesini daha kolay çıkarmak için kullanıma sunulmaktadır. Kovan açma sırasında duman verilmesi arıların hırçın halini yatıştırmaktadır. Daha sonra ise örtü kaldırırken bir daha duman verilmekte fayda vardır. Ateş ya da kıvılcım çıkaracak kadar sert boyutta duman verilmemelidir. Yoksa arıların malzeme kullanıcısına ya da etraftakilere zarar verebilir.

7 Kasım 2017 Salı

Sır Tarağı Nedir?

arıcılık ürünleri
Kaliteli bal elde etmek için kaliteli arıcılık malzemeleri kullanmak gereklidir. Bu malzemelerden bir tanesini yazımızda açıklamaya ve nasıl kullanıldığını betimlemeye geçeceğiz. Öncelikle ilk ve kaba taslak tanımı arı kovanlarında bulunan peteklerinde bulunan peteklerinin sırları ayıklamak ve onları almak için kullanılan tarağa verilen isimdir. Kendi arasında ince saplı ve kalın saplı olarak ayrılmaktadır. Kullanım olarak ise bu iki tip sır tarağı da bal peteklerindeki sırları toplamaya yaramaktadır. Arı kolonilerinin bal üretmesi kadar önemli olan diğer şey de bu üretilen balların hasat edilmesi ve bu hasat sırasında kullanılan ürünlerin kalitesi ve kullanım için gerekli olan arıcılık alanında uzmanlık gereklidir. Sır alma yöntemleri önem taşımaktadır. Sır alma tarağını bir süre sıcak ya da ılık suyun içinde bulundurmak sırları toplamak için büyük yardımda bulunacak ve işinizi kolaylaşacaktır. Sadece sıcak su içinde değil buhar üzerinde de kullanım kolaylaştırıcı yöntemlere başvurulabilir. Sır almak ya da toplamak için nasıl derseniz artık iki tip toplama işlemi ya da aracı mevcuttur. Bunlardan bir tanesi yazımızın konusu olan sır tarağı ve sır bıçağıdır. Neden sır bıçağı kullanılmalıdır? Bu sorunun yanıtı olarak petek yüzeyinden 12-13 metre kadar derinlikteki sırlara da ulaşabilmeyi sağlamaktadır. Arılar daime düzgün bir biçimde petek oluşturmadığından da sır alma yöntemleri ya da şekilleri genellenememektedir.

6 Kasım 2017 Pazartesi

Arı Kolonisinde Yeni Bireylerin Oluşması

arıcılık ürünleri
Bal arısı kolonilerinde ömrünü tamamlayıp ölen bal arılarının yerine yeni bireylerin meydana gelmesinde muntazam bir işleyiş mevcuttur. Bu işleyiş birbirini takip eden seriler halinde gerçekleşir. Mevsimlere göre çoğalıp azalan düzeylerde koloni neslini devam ettirmeye çalışır.
Her gün kraliçe arı tarafından arıcılık malzemelerinden petek gözlerinin içerisine ortalama olarak iki bin yumurta bırakılması durumunda kırk iki gün sonra beklenenin dışında bir sorun olmaz ise bu yumurtalardan ergin olarak iki bin adet yeni işçi arı meydana gelir. Bu işçi arılar yirmi bir gün kovan içinde hizmet verdikten sonra tarlacı işçi arı olarak dışarıda da yirmi bir gün çalışıp ömürlerini tamamlarlar.
Bu şekilde devam eden sirkülasyon ile belli sayıda arı ölümü gerçekleşip belli sayıda da yeni arılar meydana gelir. Bu durum dengeli olan arı kolonileri için geçerlidir.
Altı haftalık bir dönemde her gün 2000 adet yumurta bırakılır ise 84 bin adet yeni bal arısı meydana gelir. Normal şartlarda çevresel etkenlerden dolayı bu denge tam da istenildiği gibi devam etmez.
Kolonilerin gelişmesini engelleyen faktörler içerisinde; ana arının bırakmış olduğu yumurtaların gelişememesi, Yumurtaların yeteri kadar nektar ve polen ile beslenememesi sonucu yavruların gelişememesi ve pupa dönemine ulaşamadan ölmeleri ya da ergin arıların yeteri kadar beslenememesi sebebiyle ömürlerinin kısa olması sayılabilir.
Aynı zamanda ergin arıların kovana besin getirmek için uçuşa çıktıklarında başka hayvanlar ya da dış etkenlerden dolayı kovana geri dönememesi sonucu arı sayısında azalma gerçekleşir.

4 Kasım 2017 Cumartesi

Polen ve Bal

arıcılık malzemeleri
Organik bal, doğal olduğu için üretiminde kimyasal etkilere maruz kalmayan baldır. Organik arıcılık, belirli şartlara bağlı olarak kontrol altında tutulur. Örneğin bu sahip olduğu şartlardan birisi, Tarım Bakanlığının yetki verdiği sertifikasyon kuruluşlarından herhangi birisi ile sözleşmeli olarak belirli kontroller altında faaliyet yürütmesi zorunludur.
Bal üretiminde öneme sahip olan arıcılık malzemeleri
, tümüyle doğal malzemelerden oluşmaktadır. Örneğin kovanlar, bitkisel orijinli boya ya da bitkisel yağlar ile boyanmalıdır. Bunun yanı sıra zirai üretimlerin yapıldığı yerlerden en az 3 kilometre kadar mesafede tabii meralarda üretim yapılmalıdır. Arı için kullanılan arıcılık malzemelerinden olan ilaçların ise bitkisel orijinli ilaçlardan olması gerekli şartlar arasındadır. Bunun için ise örnek olarak kekik yağı veya nane yağı kullanılmaktadır. Arıcılıkta kullanılan maddeler, malzemeler bitkisel olmalıdır ki elde edilen ürünler saflığını ve doğallığını kaybetmesin.
Üretiminde kimyasal etkiye maruz kalmadan bu tarz alanlardan uzakta çiçek meralarında arılar tarafından üretilen ballar, çiçek nektarlarından elde edilip doğallığını koruyan ürünlerdir. Doğallığından ötürü insan sağlığı için şifalı olan bir besindir ve balın yanı sıra arı ürünlerinin birçoğu aynı etkiyi vermektedir. Örneğin polenler, konsantre bir vitamin deposudur. Birtakım çalışmalarda bilim insanları polenin bütün vitaminleri taşıdığını iddia etmişlerdir. Bundan dolayı da insan sağlığı için bütün besinleri ihtiva etektedir. İçerdiği antibiyotik etkiden dolayı da oldukça dirence sahip bakterilerin üremesini de durdurabilmektedir.

3 Kasım 2017 Cuma

Bal Arılarının Su Toplamasında Hava Sıcaklığı

arıcılık ürünleri
Bal arıları su ihtiyaçlarını karışlamak için bal özünü aramaya çıktıkları sıcaklıkların çok altında düşük sıcaklıklarda su bulma arayışına girerler. Öncelikle mart, nisan, mayıs aylarında arıların yavrularını geliştirmek için bal biraz daha sulundırması gerekir doğal olarak da böylesi zamanlarda arıcılık malzemelerinden kovanda daha çok suya ihtiyaç duyulmaktadır. Hava sıcaklığının yedi ila on derecelerin altına düştüğünde bal arılarının su toplası daha güçleşmektedir. Bal arıları soğuk günleri izleyen yağışlı zamanlarda arı suluğuna daha fazla hücum ederler. İşci bal arıları su toplamaya çıkmadan önce vücut kaslarını esneterek vücutlarını ısıtırlar. Uçuşa çıktıklarında hava koşullarının birden değişmesi sonucu vücut ısılarında da ani ısı değişiklikleri meydana gelir. Böylesi durumlarda su kaynağının yakınına giden arı tekrar kovana geri dönemez. Halbuki nektar toplama zamanındaki kadar ısı aramayan işçi arılar yine de kovanlarına dönüş yapamazlar.
Hava sıcaklığının uygun olduğu günlerde ve su azlığında arıların suya duyduğu ihtiyaç kat be kat artmaktadır. İlk önce işçi bal arıları kendi suyunu kendi temin etmek için aba sarf etmeleri beklenmeli daha sonra duruma bakılmalıdır. Arıların su ihtiyaçları süreklilik arz ettiği için her daim kovanlarının yanında temiz suyun bulunması gerekmektedir. Temiz su kaynağı arılar için oldukça önemli bir unsurdur. Temiz su kaynağından su temin edemeyen arılar kirli kaynaklardan kovan su getirir. Bu da kovan ierisinde hastalık etmenlerinin oluşmasına neden olur.

2 Kasım 2017 Perşembe

Polenin (Çiçektozunun) Saklanma Koşulları


Polen ilavesi olan arı yemlerinin arıları besleme oranının daha yüksek olduğu ve arıları yemeleri için cezbettiği bilinen bir gerçektir. Arılar bu şekilde hazırlanmış arıcılıkmalzemelerinden arı yemlerini çok severek yerler.
Arı yemlerine ilave edilen çiçek tozlarının önceden toplanıp hasat edilen polenlerden olması arı yemine oldukça yüksek besin değeri katar.
Çiçek tozunun uzun süreler depolanması çiçek tozunun besin değerinin düşmesine ve içerisindeki protein ve karbonhidratların bozulmasına neden olur. Bu şekilde yapılmış olan arı yemlerini tüketen arılarda sindirimde bazı sorunlar meydana gelir. Çiçek tozları depolanıp saklanacak ise önce kurutulmalı daha sonra serin bir ortamda en fazla üç sene kadar depo edilmelidir. Bu şekilde kurutulan polenin içerisindeki aminoasitler protein açısından daha da değer kazanmaktadır. Lisin ve arginin aminoasit etkisi artan polenlerin kullanılması ile bal arılarının vücut gelişimlerini olumlu yönde etkilemektedir. Bu saydığımız iki amino asit arılar için gerekli olan on aminoasitten ikisidir.
Arı yemlerinin yapımında kullanılan çiçek tozlarının hastalık etmeni olmamasına dikkat edilmelidir.
Arılar polenin az olduğu zamanlarda çiçek tozu içermeyen arı yemi tüketimlerini de azaltmaktadır. Çiçek tozu arıları uyaran bir madde içerdiği için bu uyaran azaldığında arılardaki tüketim de önceki zamana oranla azalmaktadır.
Polenin saklanması konserve şeklinde de yapılabilmekte iki ye bir oranında polen ve şeker serpilerek bir kavanozda saklanabilmektedir. En üst kısmı küflenmeyi önlemek için 5 cm kalınlığında toz şeker ile örtülmelidir.